Yaşlılarda idrar kaçırma sorunu oldukça sık karşılaşılan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur. Hem erkek hem de kadınları etkileyen bu problem, genç nüfusa oranla yaşlılarda daha fazla görülmektedir. İdrar kaçırma, idrarın kontrolsüz bir şekilde kaçırılması olarak tanımlanır. İdrar kaçırma sorunu, sıkışma tipi, stres tipi, nokturnal enürezis ve taşma tipi gibi farklı şekillerde sınıflandırılmaktadır.

İdrar tutma kaslarında yetersizlik ve mesanede kontrolsüz kasılma nedeniyle ortaya çıkan idrar kaçırma sorunu, yaşlılarda ilk olarak ilaçsız ve cerrahisiz tedavi yöntemleri kullanılarak tedavi edilmeye çalışılmalıdır. Bu tedavi yöntemlerinden sonuç alınamazsa cerrahi ve ilaç tedavisine başvurulmalıdır. Tedaviye başlamadan önce, pelvik taban kaslarını kuvvetlendirmek için egzersizler önerilir. Hastaya, pelvik taban kaslarını nasıl kasacağı anlatılarak, belli aralıklarla bu kasları çalıştırması tavsiye edilir. Bu kasları güçlendirmek için günde 10 dakika egzersiz yapılması yeterli olabilir. Egzersiz tedavisi ile başarı oranı yaklaşık %20 civarındadır.

Egzersiz haricinde, hastada sıvı kısıtlaması ve gece yanına ördek bulundurması önerilir. Algılama sorunu yaşamayan hastalarda belli aralıklarla idrar yapması planlanmalıdır. Algılama ile ilgili sorun yaşayan hastalarda ise komutla idrar yapması sağlanmalıdır. Bu yöntemlerde çoğu hastada başarılı sonuçlar elde edilebilir.

İdrar kaçırma sorununa karşı en fazla tercih edilen ilaçlar arasında oksibutinin, fesoterodin, trospiyum, darifenasin, propiverin ve solifenasin gibi ilaçlar yer alır. Bu tür ilaçlar, mesanede meydana gelen istemsiz kasılmayı önleyici etkiye sahiptir. Ancak bu ilaçlar, farklı yan etkilere neden olabilir.

Tıbbi sinir uyarı tedavisi, mesanede istemsiz oluşan kasılmaları olan ve bu kasılmalar nedeniyle ilaç kullanmak istemeyen ya da ilaç tedavisinde kullanılan ilaçlar ciddi yan etki oluşturan kişilere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Haftada 30 dakika elektriksel uyarı verilir ve bu yöntem, hasta için ağrı ya da acıya yol açmaz. Muayenehane ortamında 3 ay süre ile uygulanır. Olumlu sonuç alınan hastalarda 15 günde bir idame tedavisi gerekebilir.

Mesanede yaşanan kontrolsüz kasılmalarda, idrar kaçırma tedavisinde mesane içine botoks uygulanması da bir seçenek olabilir. Ancak bazı hastalarda bu tedavi sonucunda idrar tutukluğu yaşanabilir.

Kadınlarda yaşanan idrar kaçırma tedavisi için idrar borusu altına vajinal yoldan ufak bir kesi açılarak gevşek bant ameliyatları uygulanır. Bu yöntem, kadınlarda en fazla tercih edilen tedavi yöntemidir ve ameliyat yaklaşık %80 başarı oranına sahiptir. Ameliyat nedeniyle hastanede yatışa gerek duyulmaz ve deneyimli cerrahlar tarafından kısa sürede tamamlanır. Hastanın karın bölgesinde yara izi olmaması da cerrahinin avantajları arasındadır. Cerrahiden sonra kısa süreli ve ağrı kesici ile kontrol altına alınabilecek kasık ve bacak ağrıları yaşanabilir.

İdrar tutma kaslarında yaşanan yetersizlik, erkeklerde en çok prostat kanseri ameliyatı sonrası yaşanan komplikasyonlar arasında yer alır. Cerrahi, mesane çıkışını kuvvetlendirmek amacı ile yapılır. Endoskopik dolgu, erkek askı ameliyatları ve yapay sfinkter ameliyatları tercih edilir. Endoskopik dolgu ameliyatları ile yaklaşık %40 başarı sağlanır, ancak bu başarı oranı kısa sürelidir. Yapay sfinkter ameliyatlarında başarı oranı %80'dir ve bu yöntem erkek hastalarda en güvenilir yöntemdir. Askı ameliyatları ise hafif idrar kaçırma durumlarında kullanılır ve uzun dönem başarı şansı oldukça düşüktür.