Kesik kesik idrar yapma, genellikle mesane ve prostat sorunlarına işaret edebilir. Bu sağlık problemi için özel olarak tanımlanmış bir meslek sınıfı olmasa bile, bazı sektör çalışanlarında daha sık görüldüğü belirtilmektedir. Özellikle, haşere ilacına maruz kalanlar, yakıt ve kimya endüstrisi çalışanları, aşırı manyetik alan ve cereyan endüstrisi çalışanlarında prostat kanserinin daha sık görüldüğü belirtilmektedir.

İdrar kesesi (mesane) kanseri ise farklı mesleklerle yakından ilişkilidir. İdrar kesesi kanseri kimyasallarla yakından ilgili olduğundan, özellikle kauçuk, boya, deri, kaplama ve alüminyum endüstrisi çalışanları ve kimya endüstrisi çalışanlarında artmış bir risk söz konusu olmaktadır. Tüm bu etkenler ile birlikte sigara içimi de diğer tüm kanser türlerinde olduğu gibi prostat ve idrar kesesi kanserine yakalanma olasılığını büyük oranda artırmaktadır.

Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Faruk Yencilek, günümüzde endüstrileşme, kimya sanayisinin büyümesi ve sigara kullanımının artmasıyla birlikte yükseliş gösteren prostat ve idrar kesesi kanserinin, 1980'li yıllarda ve 90'ların başında geç evrelerde saptanırken, bugün her iki kanser türünün de gelişen teknoloji ile erken evrede yakalanıp başarıyla tedavi edilebildiğini belirtmektedir. Prostat kanserinde ise bir dakikalık rektal muayene ve kanda yapılan PSA ölçümü ile tanı konulabilmektedir.

Mesane kanseri hastalarının doktora başvurmadan önceki şikayetleri, %85 oranında idrarda ağrısız kanama şeklinde öne çıkmaktadır. Bunu izleyen belirtiler ise enfeksiyonla karıştırılmakla beraber, idrarda yanma ve sık idrara çıkma isteği şeklinde kendini gösterir. Prostat kanserinde, son zamanlarda kanser taraması daha sık yapıldığından, hiçbir belirti yokken sağlık sorunu yakalamak mümkün olabilmektedir. Hastalık, genellikle belirti vermemekle birlikte zor idrar yapma, kesik kesik idrar yapma ve sık tuvalete çıkma gibi sorunlarla kendini gösterebilmektedir.

Prostat kanseri vakalarında en kritik durum, herhangi bir belirti olması halinde erken aşamanın geçirilmiş olabileceğidir. Faruk Yencilek, özellikle vurgulanan tarama testlerinde amacın, hastalığın prostatın dışına çıkmadan yakalanmasını sağlamak olduğunu ifade etmektedir. Prostat Kanseri Derneği yönetim kurulu, doktordan çekinen hastalara bazı hatırlatmalar yapmaktadır: Doktordan çekinerek sağlıklı olma yolunda yapılan tüm girişimler sağlıksızdır. Hangi test olursa olsun, tüm bunların bireysel olarak yorumlanması ve değerlendirilmesi amacıyla doktora ihtiyaç vardır. Prostat kanserinde önemli olan, hastalığı prostatın dışına çıkmadan yakalamaktır. Zira erken aşamadaki prostat kanseri, ameliyat dışında HIFU gibi çeşitli yaklaşımlarla da tedavi edilebilmektedir.

Faruk Yencilek, mesane kanseri için en önemli risk faktörünün sigara olduğunu belirtmektedir. Ağır içici olarak adlandırılan ve gün içerisinde bir paketten fazla sigara içenlerde risk 5 kat daha yüksektir. Sigara bırakıldığında idrar kesesi kanseri gelişim riski, önce 4 yılda %30, sonraki 25 yılda %60 oranında azalır. Ancak asla sigara içmeyenler seviyesine inmez. Bu nedenle, sigaraya hiç başlamamak en iyi risk azaltıcı yaklaşımdır. Uzun süreli taş hastalığı olanlar ve uzun süreli sonda kullananlar da risk grubu içerisindedir.

Prostat kanserinden korunmak için, hayvansal yağ ve kırmızı et tüketimine dikkat edilmelidir. Ayrıca, düzenli doktor kontrolleri ve tarama testleri, hastalığın erken teşhis edilmesinde büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek de önemlidir.